|
Fakat
tüm olumsuz bakış ve beklentilere rağmen, tüm fraksiyonlardan
Gusmaonın teklifine olumlu yanıt geldi. Hepsi tek tek güven ve
desteklerini iletti Gusmaoya. Fraksiyonlar kendi aralarında yaptıkları
görüşmeler sonunda Özgür bir Doğu Timorda kurulacak,
demokratik bir çok partili sistemde, yeniden birbirleriyle kavga etmek üzere
anlaşıp, Gusmaonın teklifine olumlu yanıt vermişlerdi.
1975
yılında mücadeleye başladığı günden, Dilide
bir yeraltı sığınağında yakalandığı
1992nin 20 Kasımına kadar Gusmao, Falintil gerillalarıyla
birlikte, ormanda verdiği savaşla, Endonezya ordusunun adeta kabusu
oldu. Endonezyalı askerler, düşmanlarının birer
hayalet olabileceklerine inanmaya başlamışlardı. Hiç
beklenilmeyen bir anda ortaya çıkıyor, askerlere büyük kayıplar
verdiriyor ve geldikleri gibi ormanın karanlıklarında sanki sır
olup gidiyorlardı. Endonezya ordusu perişan, çaresiz, korku içinde
tam altı kez Falintile ateşkes için, deyim yerindeyse yalvardı.
Her
ateşkes teklifi, akla gelmeyecek para, mal ve toprak teklifi ile cazipleştirildiği
halde, bu hayalet gerillalar, her defasında Gusmaonın ağzında
yaşam bulan net ve öfkeli sesini haykırdı ormanın
derinliklerinde Timor halkının kendi geleceğine karar vereceği
bir seçimden başka hiçbir şey istemiyoruz.
Yakalandığı
29 Kasımdan yaklaşik 6 ay sonra, 1993 yılının Mayısında,
Dili Bölge Mahkemesinde Gusmao yargılaması başladı.
Mahkeme, yargılamanın sonunda Gusmaoyu, ülkeyi bölmek ve ayrı
bir devlet kurma maksadıyla isyan çıkarmak ve isyana önderlik etmek
suçlarından ömür boyu hapse mahkum etti. Silahlı illegal ordu
kurmak suçundan ölüm cezasına çarptırılma gibi bir durum
da varken, savcılar sonradan nedense, bu suç üzerinde pek fazla durmadılar.
Gerilla
savaşının devamı, yükselen muhalefet ve uluslararası
baskılar Suharto rejimini, Gusmaonun cezasını ömür boyu
hapisten 20 yıla çevirmeye mecbur etti. 1993 ve 1994 yılında,
Gusmao, Birleşmiş Milletler örgütünden gelen, cezasıyla ilgili
Soharto rejimi ile görüşebileceklerini belirten iki teklifi reddetti.
Gusmao
yakalandığı zaman, hemen hemen herkesin ortak inancı,
Gusmaoya çok ağır işkenceler yapılacağıydı.
Ama herkesin bu konuda ki korkusu yada beklentisi boşa çıktı.
Çünkü Gusmaonın gardiyanlarına, ona çok iyi bakılması
ve davranılması için emirler çoktan verilmişti.
Hapishanede
geçirdiği günler boyunca Gusmao resim yapıyor, İngilizce ve
hukuk çalışıyor, otobiyografisini yazıyor ve düzenli
olarak dünyada olup bitenlerle ilgili avukatları aracılığıyla
açıklamalarda bulunuyordu.
1997
yılında Nelson Mandela Endonezyayı ziyaret ettiğinde,
Gusmaoyı görmek ister. Israrlı isteklerine Suharto rejiminden
olumlu yanıt gelir ve yaşadıkları birçok ortaklıklardan
ötürü birbirlerine benzetilen iki lider, Suhartonun Devlet Konuk Evinde,
karşılıklı harika bir akşam yemeği yer ve uzun
uzun sohbet ederler.
1999
yılının ilk günlerinde Gusmao, hapishaneden göz hapsinde
tutulacağı eve taşınır. 7 Eylül 1999 tarihinde, Doğu
Timor halkının bağımsızlık dediği
referandum sonrası Gusmao, özgürlügüne kavuşur.
Şimdilerde
Jose Alexandre Gusmao, 25 yıl süren uzun mücadelenin getirdiği bağımsızlığın
ve özgürlügün tadını çikariyor. Mücadele arkadaşi Jose
Ramos Horta ile birlikte Doğu Timorun ilk Devlet Başkanı olması
beklenen Gusmao ve komutanları, artık ne birini öldürmek nede
birileri tarafından öldürülmeyi istemiyorlar. Gusmao, komutanları
ve Doğu Timor halkı, artık Gusmaonun şiirinde yazdığı
o acılı manzaraları unutmak istiyorlar. Uçsuz bucaksız
yemyeşil ovalarda çürümeye başlamış gerilla kemiklerinin
huznunu ve onların ne için öldüklerini unutmadan, geçmişin
defterini kapatıyorlar.
Murat
Top
|
|