Doğu Timorlu Xanana Gusmao

Murat Top

 

Alanı dolduran binlerce kişi, saatlerdir, eski valiye ait konağın önündeki büyük meydanda, sabırsızca bekliyorlardı. Birkaç dakika geçti geçmedi, bekledikleri adam, meydana tüm görkemi ile hakim olan konağının balkonunda göründü. Sabırsız bekleyiş yerini, bir anda gök gürültülü bir coşkunluğa bıraktı.

 

Tam yedi yıl sonra, onyedi yıl boyunca üzerinde taşidığı gerilla kıyafetlerini giyinmişti adam. Üstelik bu seferki üniformasinin sol göğüs cebinin üzerine adı da işlenmişti

“K. Rala Xanana Gusmao.”

 

İki elini havada birleştirerek selamladı coşkun kalabalığı. Uzun yıllar alan bir mücadelenin ardından, halkıyla buluştuğu bu meydan, şimdi binlerce ağızdan çıkan “Yaşasın Doğu Timor, Yaşasın Falintil... Yaşasın Gusmao!..” haykırışlarıyla inliyordu.

 

“Biz Doğu Timor’lular 25 yıl savaştık ve sonunda kurtuluşumuzu elde ettik. Bugün burada yeniden duygulu bir ortamda birlikteyiz. Bundan sonra hiç biriey ama hiç biriey bizi durduramayacak. Artık bizim topraklarımız bizimdir. Yeni bir ülke yaratacağız. Ne istediğimizi çok iyi biliyoruz. Her bir zararı tamir edeceğiz. Bundan böyle analar ve babalar!.., bacılar ve kardeşler!.. mutlu olun”.

 

Doğu Timor’un dört bir yanından gelmiş halk, bir o yana, bir öte yana savruldu. Meydanı çıglıklar, bağrışlar, hıçkırıklar sardı yeniden.

 

Doğu Timor’u yıllarca zorba yönetimleri altında yaşamaya mahkum etmiş olanlar, birgün gelecek, bu insanların bağımsızlıklarını kutlayacaklarına, mümkündür, hiç inanmamışlardı. Ama Falintil (Doğu Timor Ulusal Kurtuluş Ordusu)’in 53 yaşindaki lideri Jose Alexandre Gusmao’nın ışıldayan gözleri, bize, o’nun ta ormanın karanlığına girmeye karar verdigi gün bile, “direnmek özgürlügün selamlandığı güne gebedir”i iyi bellediğini gösteriyor.

 

Halk Gusmao’yu, Güney Afrika lideri Nelson Mandela’ya benzetiyor. Onlara göre, Gusmao’da tıpkı Nelson Mandela gibi uzun yıllar savaşmış, yakalanmış, mahkum edilmiş, zindanlarda yaşamak zorunda bırakılmış ve ikiside sonunda halklarına özgürlüklerini vermişlerdi. 

 

25 yıllık mücadelesinde Fretilin (Doğu Timor’un Bağımsızlığı için Devrimci Cephe)’in öncüsü olmanın dışında şair, ressam ve gazeteci olarak da tanınıp bilinen Jose Gusmao, 1946 yılının 20 Haziran’ında Dili’nin doğusundaki Manautto kasabasında, Gusmao ailesinin altı çocugundan biri olarak dünyaya geldi. İlkokulu bitirdikten sonra ülkesinde olup bitenleri az çok biliyordu artık. İlk izlenimleri, Portekiz’li din okulu öğrencilerinin sahip oldukları ayrıcalıklardı. Bu okullardan mezun olanlar, nedense her zaman, hep “iyi” işleri sahiplenirlerken, kendisi gibi kara derili ve yoksul yerli halkın (Maubere) çocuklarina yalnızca kölelik veya ayak işlerini yapmak düşüyordu. Bu izlenimler, Gusmao’nun çocuk kalbinde, ayrıcalıklı din okulu öğrencilerine karşı öfke ve şiddet duygularını filizlendiriyordu.

 

Öğretmen olan babası Manual, çocuklarinin kirli, yoksul ve karaderili olmalarından dolayı yaşadıkları ayrımcılığa rağmen, onlardan daima, yaşanan gerçekleri saklamaya çabaladı. Çocuklarını “ din okuluna gidip, o okullardan mezun olurlarsa elit tabakadan insanlar gibi yaşama imkanını yakalayabileceklerine” inandırmaya çalıstı hep. O okullar bitirilirse adeta sınıf atlamanın kapısı aralanmış olacaktı. Gusmao’ya göre böyle düşünen babası da, yerli Maubere halkını sömürenlerin çaresiz ve güçsüz suç ortaklarından biriydi. Aykırı düşünmesine rağmen, yinede Gusmao Dili’deki din okuluna gönderildi, fakat kısa bir süre sonra okulu terk etti. Eğitim görmenin birşeyi değiştirmeyeceğine inanıyordu. Çünkü, yaşadıkları ona şu gerçeği ögretmisti “Doğu Timor’da yaratılan her iyi iş yalnızca elit tabakanın çocuklari içindir”.

 

Askerlik dönüşü ünlü şair Borja Da Costa ile tanıştı. Bu tanışma ve dostluk Gusmao’in yaşamında önemli bir nokta oldu. O günden sonra, haksızlıklara ve yaşadıkları ayrımcılığa karşı içinde beslediği öfke bilinçli bir şekil almaya başladı. Ögrendigi en önemli şey, düşmanlarının o güne kadar nefret ettiği din okulu ögrencileriyle sınırlı olmadığıydı. Carrescalao gibi zengin ailelerin, güçlü Doğu Timor’lu parlementerlerin ve onlarla işbirliği yapanların da, sömürü ve haksızlıkların varolmasında önemli payları olduğunun bilincindeydi artık.


yazının devamı...

 


Ana Sayfa | Son Sayı | Yazarlar | Dergimiz | Linkler | Avusturalya | İrtibat


Bu sitenin sayfa tasarımı Kalkadoon Design© tarafından yapılmıştır.
Ticari kaygılar güdülmemek şartıyla her türlü bilgi ve materyel,

bilginin paylaşimı bağlamında serbestce kullanılabilir.